Bir Garip Christian Veli

Bu eve geçeli 6 sene bitti, demek ki 6 senedir tanışıyoruz.. İlk ne zaman tanıştık emin olamasam da, nasıl tanıştığımızı çok iyi hatırlıyorum. Sokağa açılan, iki metre enindeki, perdesiz mutfak pencerem sayesinde. Çünkü o pencerenin önünde yemek için bir şeyler hazırlarken ya da çayımı alıp dalgın dalgın dışarıyı izlerken, gelip geçen, gelip geçerken de selam veren, gülümseyen, hatta el sallayan insanlarla bir şekilde etkileşime geçmek durumunda kalıyorum hep. Doğrusu bu ya, evin de en sevdiğim yeri, bu pencerenin önü... İşte bu pencere sayesinde tanıştığım onlarca insandan biri de Christian Veli. Elbette şairliğinden, yazarlığından, durup durup meselenin tam göbeğinden vuruşundan, Veli. Yoksa yedi göbek, on kuşak, hakiki Alman, kendisi. Christian Veli, Garip akımından olmasa da, Garip bir insan.. Fakir anlamında değil onun garipliği, hakikaten tuhaf, değişik, nevi şahsına münhasır bir insan oluşundan... Christian, günde beş vakit, toplamda iki üç saat dışarıda, "yürüyen" bir...